5 Nisan 2019 Cuma

ŞEHİTLER MASALI

Birsen ATEŞ ŞENTÜRK ve Serkan TOPBAŞ öğretmenlerimizin ortak masalını sizlerle paylaşalım. Seyit Onbaşı'yı birde onlardan okuyalım.


HİKAYENİN ADI:  ŞEHİTLER


ANA KARAKTERLER:  SEYİT ONBAŞI
                                         ANKAKUŞU 

YER                                  : ÇANAKKALE RUMELİ MECİDİYE BATARYASI

ZAMAN                            : 18 MART 1915

Tarihlerden  18 Mart’ı gösteriyordu. Etraf karanlıktı, henüz gün ağarmamıştı. Kötü bir gün yaklaşıyor gibiydi…Yinede Seyit Onbaşı bu savaşı kazanacaklarını, düşmana galip geleceklerini biliyordu. İçinde taşıdığı bu umudu oradaki tüm askerlere hissettiriyordu. Onlara moral veriyor, şakalaşıyor ve karamsar konuşmuyordu hiç. Tüm askerler toplanmıştı.
Saat 05.30 sularıydı. Düşman ordusundan bazı gemiler çok şiddetli bir ateş açmışlardı. Seyit Onbaşı denize doğru baktı, düşman gemileri iyice yaklaşmıştı. Ortalıkta bir duman yükseliyordu. 215 okkalık yani yaklaşık 275 kiloluk bir mermi adeta Onbaşı’ya ‘beni sür’ der gibiydi.
Seyit Onbaşı başından geçenleri şöyle anlatır: ‘Sis bulutu çökmüştü. Etraf simsiyahtı. Göz gözü görmüyordu. Yetmiyormuş gibi fırtına da yaklaşıyordu. Kapana kısılmış, dört bir yanımız düşmanlarla çevriliydi. Etrafa baktım, ellerimi açtım, Allah’ a dua etmeye başladım. Savaşı kazanmalıydık, topraklarımızı kimseye vermemeliydik. Derken, gökyüzünde alı al, moru mor, parlak bir cisim belirdi. Karanlığa rağmen gözalıcı ihtişamıyla geldi , omzuma kondu. Önce korktum, bir şey yapmayacağını anlayınca bir ohhh çektim. Sakin durduğumu gören Ankakuşu hafifçe eğildi ve kulağıma fısıldadı:

-Korkma benden, buraya senin için geldim. Ne kadar güçlü, mert ve vatansever biri olduğunu biliyorum. Şurada gördüğün gemiler varya onları batırırsan, düşman korkar ve arkasına bakmadan gider…Bir anda gözlerini açan Seyit,gördüklerinin gerçek mi hayal mi olduğunu anlayamamıştı. Etrafına baktığında bir çok arkadaşı şehit olmuş, kimisi yaralanmış ve en kötüsüde top vinci zarar görmüştü. Hemen ayağa kalkıp etrafa gözattı. Gözlerine inanamıyordu, düşman gemileri boğazı geçmek üzereydi. Top ve mermi sesleri kulakları sağır ediyordu. Seyit o an bu savaşı kazanmaya ant içti.

            Hemen arkadaşı Niğdeli Ali'nin yanına gitti, onu ayağa kaldırdı. “Etrafına bir bak.” dedi. Niğdeli Ali etrafına baktığında gördükleri şey çok üzücüydü. Topun vinci zarar görmüştü. Şimdi nasıl atış yapacaklardı. Seyit Onbaşı hemen harekete geçti, Niğdeli Ali'den yardım alarak 215 okkalık top mermisini sırtlandı. Niğdeli Ali bir yandan bu olaya şaşkınlıkla şahit olurken bir yandan da Seyit'in vücudundan gelen çatırtı seslerinden endişe duymuştu. Ancak Seyit, vazgeçmeyip mermiyi topa yerleştirdi. İlk atış...Olamaz mermi hedefini bulamamıştı. Sonra bir mermi daha...Eyvah! Bu da hedefine ulaşmamıştı. Artık bu son mermileriydi. Vurmaktan başka çaresi yoktu. Vücüdu tutmuyordu,zangır zangır titriyordu. Bir adım bir adım daha... O bitmez basamakları tek tek çıktı. Mermiyi topa sürdü. Son hesaplamaları yaptı ve besmelesini çekip atışını gerçekleştirdi.
            Düşman zırhlısı tam isabetle vurulmuş ve Çanakkale'nin soğuk sularına yavaş yavaş gömülmeye başlamıştı. Seyit ellerini açıp Allah'a şükürler etti,koşup Niğdeli Ali'ye sarıldı. Bir ara kafasını yukarı kaldıran Seyit, Anka Kuşu'nun göz yaşlarının yeryüzünü ıslattığını görmüştü. İşte o an anladıki yok olacak dedikleri Türk Milleti yeniden canlanmış ve Çanakkale Geçilmez olmuştu.





Çocuk Bayramı Masalı

Bir yandan yazma eğitim alıyorlar bir yandan farklı siteler keşfediyorlar. Bu ay ki etkinliğimizde Storyjumper sitesi üzerinden masal yazma çalışmaları yapıyoruz. Hangi konuda mı? Elbette Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı'mız konusunda. Daha önce bu konuda bir çocuk masalı yazıldı mı bilmiyorum. Ancak ilk olmaya aday olduğunu düşünüyorum. Çocuklarımızın düşleri ise bir harika. Bütün dünya çocukları ülkemizi doldurmuş.Her yer çocuk dolu ve adım atacak yer yok.Gökyüzünü uçurtmalar kaplamış,çeşmelerden çikolatalar akıyor:) daha neler neler. Masalımız bittiğinde ağaçtaki yerini alacak. Umalım ki bir gün gerçekten böyle bir bayram kutlayalım.